Katso Maisemaa?

Kategorisi: , ,
Daha henüz bu blog fikir aşamasındayken ben Let's Go And Throw All Songs We Know blogunu keşfetmiştim, hatırlamıyorum nasıl. Bu blogu keşfedince oradaki şarkıları toptan indirip bir klasöre tıktım sonra dinlerim diye. O sırada yeni sabit disk aldım, yeni sabit diske taşınma heyecanıyla o klasördeki şarkıları dinlemeyi unuttum, onlar öyle kaldı.

Sonra bir gün, yaklaşık 3 ay önceydi, o klasörden bir şarkıyı gene tesadüfen dinledim: Minua Ollan Vastassa, hatırlamıyorum ama kesin adı cazip gelmiştir bana. Sonra ben bu şarkıyı deli gibi dinlemeye başladım, loop'a aldım. Başka şarkılarını bulamamanın sıkıntısı ile kıvranırken, waffles.fm halfleech yaptı ve ben nihayet Regina'nın iki albümüne kavuşabildim.

Evet bugün size yeni bir dünya açıyorum: Regina, Fince Indietronica! Vokalde Lisa Abla ve geri kalan kısımlarda da anlamsız anlamsız bakan iki abiden oluşan Regina, bence bir deha. O kadar sanatçılar ki,
web siteleri bile dehşet bir tasarıma sahip, saatlerce gezebilirsiniz. Kendilerinin iki albümü ve 2009 başı için imzalanmış bir sözleşmeleri bulunuyor. İlk albümleri Katso Maisemaa, 2005 yılında Finlandiya'da, 2006 yılında da Japonya'da yayınlanmış. Ne kadar sattı, ne oldu bilmiyorum ama bu albüm benim hastası olduğum albümdür işte. Bu albüme o kadar hasta oldum ki 2007 yılında Finlandiya ve Tayvan'da çıkmış Oi Miten Suuria Voimia albümünü pek de dinlemedim, adı daha güzel olmasına rağmen.

Müzikal açıdan ne kadar yenilikçiler, hiç bunun üzerine kafa yoramadım. Ancak cancağzım İngilizce'yi çok sevmeme rağmen arada böyle abarak gubarak şeklinde enteresan dillerde şarkılar dinlemek pek güzel oluyor! Öyle ki şarkı adlarından tiyo alarak eşlik bile ediyor insan. Ayrıca yaklaşık 1 hafta süren The Cardigans - Country Hell bağımlılığından da sağolsun Regina kurtardı beni (Evet Aykud, senin azarladığın da iyi oldu). Esasen ben bu yazıyı 2 gün önce yazacaktım ama şarkı seçme aşamasının içinden çıkamadım.

Gelelim bu canım insanların, bendeniz tarafından tertemiz upload edilmiş şarkılarına demeyi çok isterdim ama diyemiyorum :S . Vallahi hiçbir şarkıyı bir diğerinden ayıramadım. İki gündür seçmeye çalıştım olmadı. Ben de ne yapayım dedim? Bütün albümü yükleyiverdim. Elektronik Müzik ile azıcık bağınız varsa şüphe etmeden indiriniz, bana güveniniz: Katso Maisemaa Parça1 ve Katso Maisemaa Parça2

Ama elbette siz hala kotalı ADSL kullanan zavallı arkadaşlarımı da düşündüm. Bir de "ben öyle bilmeden etmeden bütün albümü indirmem" diyecek ukala Aykud'u düşündüm. Bazı şarkıları da münferit olarak hizmetinize sunuyorum o sebeplen: Albümün adını taşıyan çıkış parçası (bu klişeyi kullanmaya bayılıyorum ve size elektriklerimi yolluyorum)
Katso Maisemaa dinlemenizi rica ettiğim ilk parça. Bunun ardından zamanında adını yukarıda virdiğim blogdan indirdiğim ilk Regina şarkım Minua Ollan Vastassa da güzeldir. Bunları sevmenize rağmen albümü indirmemekte ısrar ediyorsanız şunları deneyebilirsiniz: Elokuva , Pidä Varasi, Tyttö , Nyt on Jo Myöhäistä (bu çok güzel). [Diğer albüm olan Oi Miten Suuria Voimia'ya haksızlık ettiğimi de şimdi dinlerken fark ettim. Onu da yazarım yakında, endişeye mahal veremeyin.]

Günaydın Song!

Kategorisi: , ,

4 gündür aralıksız dinleyip, pek neşelendiğim, yerimde duramadığım, sanki yıllar önce yayınlanmamış da yeni çıkmış heyecanı ile dinlediğim bu şahane şarkıyı sizinlen paylaşmak istedim. Bu da blogumuzun ilk "Günaydın Song"u oluyor:
Cardigans - Country Hell

If you fall apart
Fall into my arms

One uneasy morning
Doesnt make me leave

Dönüşüm Muhteşem Oluyor : Lucky Soul!

Kategorisi: ,

Merhaba Ey Blog!
Okulu bitirdim, 3,76 ortalama getirdim, Side'ye tatile gittim/geldim, dün gece Nefes'te 45likler eşliğinde boynum tutulana kadar dans ettim...

Artık hizmetinizdeyim!.

Bu gece ilk dinlediğim andan bugüne kadar tam anlamıyla "küçücük, fıçıcık, içi dolu turşucuk" tadındaki biricik albümlerini başucumdan hiç eksiltmediğim Lucky Soul grubu hakkında yazacağım sizlere. Greenwich'li 6 kişil bir grup olan Luck Soul, tam anlamıyla indie-pop yapıyor diye düşünüyorum ben. 2007 Nisanında çıkan tek albümleri "The Great Unwanted", kendine ait çok şirin bir sounda sahip, 80leri hatta hatta yanılmıyorsam 60ları bile anımsatıyor. Dinlediğiniz zaman büyük ihtimalle sizin de ilk edindiğiniz izlenimler "şirin" ve "dinlenesi" olacak. Belki çok yoğun duygudurumlarınızda açıp acel tecel dinleyeceğiniz bir grup değil ama keyiflenmek için kesinlikle ideal, hele hele de shuffleda karşınıza pat diye çıkarsa kocaman gülümsetecektir.

Şimdi "The Great Unwanted"dan bir kaç parça dinleyelim. Dediğim gibi dinler dinlemez sizi çarpacak, "bir şarkı dinledim ve hayatım değişti" tadında parçalar beklemeyin. Bunlar daha çok hayatınızı sessiz sedasız daha keyifli yapacak şarkılar:

Evvela Lips Are Unhappy: Zamanında Anja Garbarek'i yazarken "bu blogdan bir şarkı bile indirmemeye yemin etmiş olsanız dahi bunu indirin" demiştim. Bu şarkı için de aynen aynı şeyleri hissediyorum. Nedense bende hep, hızlı bir biçimde araba sürerken dinlense süper olacakmış izlenimi uyandırıyor.

Diğer şarkılar için pek ayrıntı yazasım yok. İyi, şirin, tatlı dinlenesi parçalar. Özellikle

My Brittle Heart ve Ain't Never Been Cool 'u dinleyin bence. Zaten tarzı severseniz gerisi geliyor. Ben de şahsen tek bir şarkı dinleyip ardından albüme dadandım. 3 şarkının ardından "Yahu sevdim ben bu grubu" diyenler için elimizde One Kiss Don't Make A Summer ve It's Yours da var. Öneri bizden, dinlemesi sizden. Yorumlarınızı belirtirseniz deli gibi seviniriz.

It Is My Day To Disappear!

Kategorisi: , , ,
Merhaba!

Buraya yazmayalı ne kadar çok oldu. Zaten böyle bir projeye finallere 2 hafta kala başlamak hataymış, kabul ediyorum. Bir kısmınızın da bildiği gibi 1 aydır suni teneffüs ile zor ayakta duruyorum. Yaptığım ödevin girdiğim sınavın haddi hesabı kalmadı.

Nihayet bugün bitirdim! Saat 17:00 itibariyle üçüncü sınıfla ilgili hiçbir yükümlülüğüm kalmadı.

Aslında blog için de çalışmıyor değildim. Sizler için son 2 haftada 35 GB kadar müzik edindim.

Şimdi kısacık bir tatile gidiyorum. Cuma günü döndüğümde tam gaz yazmaya başlayacağım. O kadar çok şaarkı biriktirdim ki ;)

Ama bu gece de kuru kuru yazı yazmak istemedim. "Today is friday / It is my day to disappear" sözleri ile kalbimi çelen bir parçayı da sizinle paylaşıyorum. Çok şahane bir grup, yazarım daha sonra uzun uzun:


En kısa zamanda görüşmek üzere!

Müzik Kardeşliği

Ne kadar zaman ayırırsak ayıralım orada bir yerlerde dinlesek hastası olacağımız ama henüz bulamadığımız şarkılar olduğunu biliyoruz. Paylaşımcı bir anınızda kendi keşiflerinizi bizle paylaşın : feelindie@gmail.com

Bu Blog Ne iş?

Müzik dinlemeyi seviyoruz. "Hobilerim arasında boş zamanlarımda müzik dinlemek" halinden daha çok seviyoruz. Müzik dinlemek, o müziği keşfetmek, değerlendirmek, dünyanın en ücra köşelerini deşmek, eskileri sandıktan çıkarmak için zaman yaratıyoruz. Paylaşalım diye karar verdik. Umarım seversiniz.