Sevgili ve canım okur; meğer benim burada bir blogum varmış ama yazacak adam mı yokmuş? İşte geldim, burdayım!
Açıkçası Amerikan bilmemne organizasyonunun blogumdaki bütün linkleri çürütmesi vakası tadımı kaçırdı, eet. Ne zaman bloga yazmalı diye düşünsem iç sesim “of o kadar linki kim yenileyecek, sanki okuyan mı var” diye bikbik ediyor.
Neyse bu kısmı geçelim. Geldim yazıyorum. Yazma sebebi de The Myrmidons isimli cici arkadaşların Clap (See The Stars) isimli şarkılarının Grey’s Anatomy’nin sezon 6 bölüm 5’inde çalınmış olması ve benim şarkıya bir parça bitmem.
Şarkıyı bulmak için bütün interneti deşip, bütün torrent ayrıcalıklarımı kullanmama rağmen bulamayınca, dur dedim bu çileyi benden başkası çekmesin. Myspace’den kaydettim. İşte buraya koyuyuyorum. Maksat benim çektiklerimi çekmeyin. Yoktu ki benim zamanımda böyle ayda bir yazı da yayınlasas turnayı gözünden vuran bloglar :)
Seviyorum sizi.
The Myrmidons – Clap (See The Stars)
Bir de şarkıyı arayanlar kolay bulsun diyerek etiket yazalım: The Myrmidons, Myrmidons, Clap, Clap (See The Stars), See The Stars, Grey’s Anatomy, Invasion, Invasion Music
Evet, yaz geldi. Gitmiyor. Git diye yalvarıyorum, kandırmaya uğraşıyorum falan. Yok inat etti, çok lazımmış gibi tünedi kaldı. Gitsene kardeşim aaaaa, isteyen mi var. Mesela benim önerim, Ağustos tedavülden kalksın. Temmuz bitince Eylül gelsin. Şimdi size de uygun gelmeyecek bu öneri ama aklıselim ile düşünün vallahi güzel fikir.
Evet, sevgili günlük (blog – günlük farkı oturmadı daha kafamda), gördüğün gibi yazdan canım bezdi. Yaz beni delirtmeden sağ sağlim eylüle çıkabilir miyim, her gün inancım azalıyor. Sıcak, bunaltıcı, pinekli, uyuşuk vs vs. Zaten blogumu da mahvettiler, upload emeğimi yok saydılar. Bıktım!
Neden mi yazıyorum? Benim kadar yaz nefreti duyup da yaz geceleri sürekli baygınlık geçirenlere ufak bir antidot vermek için. Bu kadar nefret dolu değilseniz, önce nefret edin öyle dinleyin:
Lykke Li – I’m Good I’m Gone (Sumo Re-edit)
Herkese Merhaba!
Dün aldığım olağanüstü bir haberin ardından hemen yazmak istedim. Haber de şu; Ingrid, yeni albümünü ağustos ayında çıkarmayı planlıyormuş. Hatta albümünden ilk single olan “Maybe”den de bir parça yayınlamış bizlere. Grey’s Anatomy’nin beşinci sezonunun son iki bölümü için çıkardığı “All Love” ve “Turn To Stone” single’ları ile de birleştirince yeni albümün olağanüstü bir Ingrid albümü olacağını tahmin etmek zor değil.
Hem son çıkan “Maybe”yi hem de diğer iki single’ı dinlemek için bence hiç beklemeyin, albüm için sabırsızlanacaksınız. İşte adres;
http://www.myspace.com/ingridmichaelson
Merhaba;
Bu aralar blogda gördüğünüz bir linke tıkladıysanız karşınıza “File Not Found” hatası çıkmış olmalı. Bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için söylemeliyim ki bunun benim şarkıları silmemle ya da acoountumu update etmeyi unutmamla falan ilgisi yok. Kendisyle ilgili yazdığım yazıda albümünün ön siparişini vermekten defalarca bahsederek haklarını korumaya gayret ettiğim Erin (McCarley) ve bağlı olduğu Digital Millennium Copyright Act (DMCA) adlı organizasyon blogumu şikayet etmiş önce “2009’dan Gelen: Erin McCarley” girim kaldırılmış sonra da şarkıları yüklediğim fileden.com hesabım iptal edilmiş. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Nasıl hareket edip ne yapacağım konusunda bir fikrim yok. Düşünüyorum şimdilik. Fikri olan yazarsa sevinirim çünkü paylaşmaya devam edebilmek için yeni bir çözüme ihtiyacım var.
Sevgiler
Bu Blogda 2008 Ancak Bitiyor ve Uzun Bir Tasarım Çilesi Başlıyor
Kategorisi: Bizim Blog, Gökteki Okuyucuya NotCanım okurlar! Gene ne kadar uzun zamandır bir şey yazmıyorum di mi? Açıkçası haklı sebeplerim vardı yani. Okul, ödevler, ödevler ve uzayan ödevler, sınavlar. O kadar uzattım ki her şeyi, son ödevimi notların açıklanmasına 2 saat kala teslim ettim, artık anlayın siz canım okurlar.
2008’in özeti niteliğinde bir giri yazıyorum. Oradan buradan şarkıları, 2008’i nelerle geçirdiğim anlaşılsın diye size sunacağım. Ama daha önemli bir konumuz var; aslında ben burada kullandığımız arayüzü seviyorum. Ama fark edebileceğiniz gibi bunu biz tasarlamadık, hazır aldık. Gerçi koduyla çok oynadım ama sonuçta benim değil. Çalışabilir hale getirene kadar kodla çok oynamam gerekti. Sonunda çalıştı ama binlerce sorunu da beraberinde getirdi ve bunların en büyüğü yanda gördüğünüz, “yazınsanıza, me now!, bunları okuyoruz” gibi kutuların yerini ve içeriğini değiştiremememiz. Hata vermeye doyamıyor bu template.
Ben de hazır okuyucu sayımız da artmışken FeelIndie v.2 için çalışmaya başlamanın uygun olacağını düşündüm. Elbette artık yeni bir hazır template’i uygulamaktan değil en başından yepyeni bir tasarım yapmaktan bahsediyorum.
Yani blogumuz, ciddi bir değişim sürecine giriyor. Bu değişim süreci tamamlanana kadar hatarla karşılaşabilirsiniz, doğaldır. Ancak yazmayı kesmeyeceğiz (bu biz de kimse? gayet tek başımayım)
Tasarım fikirleriniz ya da yardım etmek istediğiniz noktalar olursa yazınız. Daha haberi yok ama sanırım Burak Yazıcı ile çalışacağız tasarım konusunda. İçeriğin kalitesini vurgulamak için işi bilen birinden yardım almanın gerektiğini düşündüm.
Şimdilik bu kadar; umarım hiç bir sorun olmadan 2 – 3 aya yepyeni bir arayüzle karşınızda olabiliriz.
Cheers. desemdEinanma
Uzun uzun tanıtım yazmayacağım. Ingrid iki tane single çıkarmış. Bunları da internetten satışa koymuş. “Aaa ne güzel” dedim, başladım aramaya. Aramadığım tracker da kalmadı, p2p yazılımı da. “Demek ki yokmuş” dedimm gittim amazon.co.uk ve iTunes’a satın almaya. Nuh dediler peygamber dediler, Türkiye’de yaşıyorum diye satmadılar. Aahte adresler vs. olmadı, kredi kartım ve PayPal hesabım beni ele verdi. Hasılı olmadı.
Ben de ne yaptım İtüSözlük’te bana yardımcı olan yazarların yardımıyla şarkıları internette dinlenen iki ayrı siteden kaydettim. Şimdi de size sunuyorum. Maksat benim gibi kafayı sıyırmayın, alın bir iki dinleyin sıkılın. 320 kbps yaptım kalitesini ama transcode işte bunu itiraf ediyorum. Eğer orijinal CD-ripleri çıkarsa muhakkak yazarım.
Daha size yeniyıl tebriği ve hediyesi de hazırladım, gecikmeli de olsa koyacağım. Sevgiler
Ingrid Michaelson – When The Leaves
